TRABZON VAKFIKEBİR İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Osman Tan Ortaokulu Rehber Öğretmenimiz Alper MUMCU Vakfıkebir Meslek Yüksek Okulunda "Bağımlılıkla Mücadele ve Teknoloji Bağımlılığı" Semineri Verdi.

Osman Tan Ortaokulu Rehber Öğretmenimiz Alper MUMCU Vakfıkebir Meslek Yüksek Okulunda

Osman Tan Ortaokulu Rehber Öğretmenimiz Alper MUMCU Vakfıkebir Meslek Yüksek Okulunda Bağımlılıkla Mücadele ve Teknoloji Bağımlılığı Semineri Verdi. Seminer içeriğinde Öğretmenimiz şunları söyledi;

"SOSYALLEŞMEK DEDİĞİMİZ ŞEY EKRAN ARKASINDA OLMAZ

 

Farelerle yapılan bazı sosyal içerikli deneyler 1970 ler de yapılmıştı ama 2000 lere kadar sonuçlar dolaşıma girmedi.

Bu deneylerde bağımlılığın aslında  sadece kimyasal bir sorun olmadığı ortaya çıkmıştı.

Laboratuar mantığı basittir,deney hayvanları kafes de kokainli ve alkollü su gibi uyaran/uyuşturan maddelere maruz bırakılır.

Sonra hemen hepsi bu maddelere bağımlı olur fakat bu deneyde bir yanlışlık var gibi görünüyordu.Fareler de bizim gibi sosyal hayvanlardır. O halde  hayvanın kafeste yalnız ve stresli ortamda olmasını göz önünde bulundurarak bağımlı olma potansiyelinin yüksek olduğunu düşündü deneyciler..

Sonra oldukça farklı bir ortamda deney yapmaya karar verip bir fare parkı kurdular. 

Bu parkta farenin  isteyeceği her şey vardı.Erkekler, dişiler oyuncaklar,farenin sevdiği renk ve kokular,sığınma alanları,yem ve su kaydırakları gibi oyun alanları vs he türlü bileşen orada yer aldı.

Bu ortamda yine kokain ve su alternatif olarak farelere sunuldu.Fareler kokain içmedi ve önce yemek sonra su ile sağlıklı beslenmeyi tercih ettiler.

Kısacası bu şenlikli ortamda  bir bağımlılık etkisi görülmedi.

Tek başına kaldıklarında  kafeslerde bol miktarda bol miktarda zararlı uyuşturan/uyaran maddelere  maruz kalan hayvanlar,bu fare parkına girince bağımlılık davranışını azaltma ve beslenme düzenine girme gibi bir olumlu geri dönüş yaşadılar.

Kimyasal olarak beyindeki ödül sisteminin bozulması üzerinden bağımlı olduğu düşünülen bu farelere adeta mucizevi bir şey oldu ve fare mutlu yaşam için düzeldi.

SEVGİYLE KUCAKLAYAN BİR ORTAM GERÇEK İLAÇTIR

Bu deney tabii ilk başlarda pek ilgi çekmedi çünkü karşısında bir teori vardı ve bağımlılığın teorisi harikaydı ve basit bir açıklamaydı.

Vücutta ki kimyasal maddelere duyarlı  alıcılar üzerinden basit bir açıklama yapmak ilaç araştırmaları içinde bir altyapı sunuyordu.İlaç çok fayda sağlamasa da   bir umut bağlamak kolaylığı vardı 

Zaten sosyallik dediğimiz şey ilacın yanında yakışıksız ve soyut  kabul ediliyordu.

Gelin görün ki canlının sosyal biyoljik sürecinin etkisi bu sürece o kadar büyüktür ki siz bir fare parkında fareyi bağımlı yapamazsınız.Nihayet 2000 li yıllara gelince artık en etkin bağımlılık tedavisinin sevgiyle kucaklanan bir ortamda bozulmuş sosyal bağlarını tekrar kullanmasıyla mümkün olabileceğini yeniden anlamaya başladık.

Artık  bağımlılığı sadece ilaçla kalıcı tedavi edemeyeceğimizi anlıyoruz çünkü  bizler robot değiliz,daha doğrusu kimyasal molekül gruplarından müteşekkil bir robot değiliz.

Çok ciddi anlamda sosyokültürel ihtiyaçlarımız var ve bunlar tatmin edilmeyince  sağımız solumuz belli olmuyor.

BAĞIMLILIĞIN EN ÖNEMLİ NEDENİ BAĞLANTISIZLIKTIR

Bağımlılık potansiyeli yüksek olanlara baktığımızda sosyal bağlanma sorunu görüyoruz.

Sosyal ilişkilerde tatmin aramaya programlanmış insan beyinin bir eksikliğini bu yönde ki eksikliğini o anda bulabildiği en kısa ve kestirme yönden tatmin etmek istemesi anlaşılır bir şey aslında..

Fakat bu sahte tatmin yıkıcı etkiye sahiptir 

Bağlanma sorunu bağımlılık sorunlarını döl yatağı gibidir.

İnsan organizması tek başına yaşayan bir otomat değil elbette..Bilakis sosyal ortamda insanlarla bulunduğu çevrenin ilişkilerinden doğrudan etkileniyor sosyal çevreninin etkisini yok göremeyiz.

O halde şöyle bağlayalım:Bağımlılığın en önemli nedeni bağlantısızlıktır.

Bizlerin kendi dünyamızla bağlantısızlığıdır.

Hayat değerlerimizle olan bağlantısızlığımızdır.

Başka tip neslelerle kendimizi tatmin ediyor oluşumuzun bizde yarattığı haz duygusuyla bu hazzı veren nesnelere bağımlı hale gelmemiz anlaşılır bir şey..

Sosyalleşmek sevilmek çalışma başarılı olmak gibi bir çok amacımız var bizim..

şimdi ise kendi ürettiğimiz cihazlarımız,bizim amaçlarımız oldu.

Amaçlara ulaşırken aracımız  değişti.

Sevilme ihtiyacı kaç beğeni aldığımızın sayısına kadar düştü.

Kaç bin takipçi var ve kaç kişi bizi ekranlardan beğendi ya da beğenmedi gibi gündemlerimiz var.

Değerleri mahveden asıl bileşenler maalesef bunların altında yatıyor.

Ekranların arkasında birbirimizi beğeniyor olmakla uğraşırken sosyalleşme gibi değerli bir inasni yapımızı kaybediyoruz.

Bu yapıda maalesef bizimle çocukların iletişimde olmasını beklemek bir fanteziden öteye de gidemiyor."  dedi

Öğretmenimize çok teşekkür ediyoruz.

25-05-202225-05-202225-05-202225-05-202225-05-2022

Sahil Caddesi Hükümet Konağı 2. Kat Vakfıkebir 61400 Trabzon / TÜRKİYE - (462) 841 2002

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.